Muhsin Yazıcıoğlu’nun sır ölümünün 15inci yılı

Türk İslam dünyasının en önemli siyasetçilerinden biriydi Muhsin Yazıcoğlu. Karlı, fırtınalı bir havada, Keş Dağı’nın eteğinde yaşamını yitirdi. Ölümünün ardındaki sır açığa çıkarılamadı.

1954’te Sivas’ta doğmuş bir dava adamı. Hayatını vatanına, bayrağına ve dinine adadı. Daha lise yıllarında yağız bir delikanlı olduğunda “ülkücüler teşkilatında aktif görev aldı. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni kazandı, 24 yaşına geldiğinde dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e mektup yazarak, ülkedeki iç karışıklığa dikkat çekti. “Eller silah değil, kalem tutmalı” diyen bir lider olarak öne çıktı. 12 Eylül 1980 öncesi, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde Genel Başkanlığa kadar yükseldi.

Mamak Cezaevi’nin soğuk demir parmaklıkları arkasındaydı. İdamla yargılanan 220 ülkücü arasında yer alıyordu. 5,5 yılı hücrede, 7 buçuk yıl cezaevinde kaldı. Dava sonrası Yazıcıoğlu beraat etti. 1987’de siyasete geri döndü, 28 Şubat döneminde de darbecilere tepkisi ‘namlusunu millete çevirmiş tanka asla selam durmam’ şeklinde oldu.

İşte bu dizelerde “üşüyorum” derken adeta kaderini anlattı Yazıcıoğlu. Takvimler 25 Mart 2009’u gösteriyordu. Muhsin Yazıcıoğlu ve yanındaki 5 kişinin Kahramanmaraş mitinginden Yozgat Yerköy mitingine giderken bindikleri helikopter, bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Seçime günler kala bu olay büyük yankı uyandırdı.

Olayın ardından, İhlas Haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş, 112 acil ambulans hattını arayarak bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece Erhan Üstündağ’ın inlediğini Murat Çetinkaya ve Kaya İstektepe’den ses gelmediğini, Yazıcıoğlu’nu ise göremediğini söyledi. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı. Silinen kayıtlar, helikopterin radar cihazlarının kaybolması, gazeteci İsmail Güneş’in telefon görüşmeleri yapabiliyorken, çenesi kırık halde bulunması, suikast mı sorularını akla getirdi. Yazıcıoğlu ve 5 kişinin kanında yüksek miktarda zehirli gaz bulunması kafaları karıştıran diğer soru işaretiydi.

Ölümünün ardından Avrupa dahil birçok ülkede gıyabi cenaze namazı kılındı Muhsin Yazıcıoğlu için. 31 Mart 2009’da on binlerin katılımıyla Ankara’da düzenlenen cenaze töreninin ardından kendi vasiyetiyle Tacettin Dergahının bahçesine defnedildi.