[ad_1]
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıklaması şu şekilde;
Geleceğe Miras Projemizle birlikte, Türk arkeolojisinde açılan yeni sayfaları ve elbette antik kentlerimizin bütün görkemi ile ülkemizin kültür ve turizm hayatına katıldığını inşallah hep birlikte tecrübe ediyoruz Bu iddialı, önemli ve görkemli proje için bildiğiniz gibi; İzmir’de Efes ve Bergama, Denizli’de Hierapolis- Laodikiea yola çıkıp ardından Aydın’da Afrodisias, Muğla’da Stratonikeia – Labraunda, Antalya’da Aspendos- Myra- Andriake Antik Kentlerinde, Van’da Eski Van Şehri Ören Yeri’nde olmak lasmanlarımızı gerçekleştirdik.
Geleceğe Miras projemizin 9. lansmanını Tarihi ve doğal dokunun birbirini tamamladığı Kissebükü antik kentinde gerçekleştirmemiz vesilesiyle sizleri saygıyla selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.
Kissebükü, Kıyı Karya’nın iki önemli antik kenti olan Keramus ve Halikarnassus’un sahil yönündeki kesişme noktalarından birindedir. Kentin Tarihi, Arkaik Dönem’den Geç Antik Dönem’e kadar uzanmaktadır. Bizans Dönemi’nde piskoposluk merkezi olarak kullanılan bu kent, 6. yüzyıldan günümüze kadar gelmiş duvar resimleri ve döneminin özelliklerini korumuş mimari yapılarıyla dikkat çekmektedir. Bölgedeki diğer erken Hristiyanlık yerleşimlerinden farkı, antik bir kent üzerine kurulmayıp doğrudan Bizans yerleşim sistemine göre tasarlanmış olmasıdır.
Kissebükü, Kıyı Karya’nın iki önemli antik kenti olan Keramus ve Halikarnassus’un sahil yönündeki kesişme noktalarından birindedir. Kentin Tarihi, Arkaik Dönem’den Geç Antik Dönem’e kadar uzanmaktadır. Bizans Dönemi’nde piskoposluk merkezi olarak kullanılan bu kent, 6. yüzyıldan günümüze kadar gelmiş duvar resimleri ve döneminin özelliklerini korumuş mimari yapılarıyla dikkat çekmektedir. Bölgedeki diğer erken Hristiyanlık yerleşimlerinden farkı, antik bir kent üzerine kurulmayıp doğrudan Bizans yerleşim sistemine göre tasarlanmış olmasıdır.
Kent dağlarla çevrili vadisi, su kaynakları ve dingin koyu ile kendine özgü bir topografyaya sahiptir. Yapılar, işlevlerine göre tasnif edilmiş ve coğrafi yapıya uygun olarak konumlandırılmıştır. Bu bağlamda kent, akropol, nekropol, dini merkez, batı yerleşim ve liman bölgesi olmak üzere beş gruba ayrılmıştır. 2019 yılında başlayan kazı çalışmaları, 2021 yılından itibaren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hatice Özyurt Özcan’ın başkanlığında sürdürülmektedir. Şu ana kadar antik kentin %16,2’si kazılmıştır. Şimdi, bu kadim antik kentte Geleceğe Miras projemiz kapsamında gerçekleştireceğimiz çalışmalardan bahsetmek istiyorum. Kissebükü Antik Kentinde 1. Derece Arkeolojik Sit Alanında bulunan 32.702,32 m2’lik yüzölçümlü alan için kamulaştırma kararı alınmış ve dini yapıların bulunduğu 17.107 m2’lik bölümü 2024 yılında 55.233.000,00TL bedelle kamulaştırılmıştır. Bu sayede çalışmaların önündeki en büyük engel olana kamulaştırma sorunu da ortadan kalkmış oldu ve biz de çalışmalarımıza hız verdik. Kissebükü Koyu’nun kuzey sahilindeki yapı grubu; vaftizhane, kilise, hamam ve dini işlevli birçok yapıya ait kalıntıların yer aldığı bir dini merkezdir. 8 dönümlük bu alanı 2023 yılında kamulaştırarak kazı alanına dahil ettik. Yoğun bitki örtüsü altında bulunan yapıları açığa çıkardık ve 2024 kazı sezonuna hazır hale getirdik. Kilisenin kuzey ve kuzeydoğusunda birbiriyle bağlantılı birçok yapı kalıntısı tespit ettik ve yoğun kazı çalışmalarını başlatıyoruz. Dini merkezin en dikkat çekici yapısı, bölgede az sayıda örneği olan dört yapraklı yonca planlı bir vaftizhanedir. Yapının 6. yüzyıla tarihlenen duvar resimlerinden sınırlı sayıda örnek günümüze ulaşmıştır. 2024 yılı boyunca kazı ve konservasyonun birlikte yürütüleceği bir program dahilinde çalışmalarımıza başladık. Yıl sonuna kadar kazısını tamamlamayı planladığımız yapının restorasyonuna 2025 yılında başlayacağız. Kentin en büyük kilisesi olan Ala Kilise’nin kazı çalışmalarını vaftizhane ile eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Vaftizhanenin batısında yer alan 2 No’lu Hamamın kazısı ile Ala Kilise’nin restorasyonuna ise 2025 yılında başlayacağız. Antik Kentin Nekropol alanı ile dini merkezin kesiştiği alanda bulunan anıtsal mezarların kazıları ve yapıların proje çalışmaları tamamlanmıştır. Projeler kapsamında restorasyon çalışmalarını gerçekleştireceğiz.
Kissebükü Koyu’nun doğu bölümünde, bir liman ve bu limanla bağlantılı yapıların yanında, kazıları tamamlanmış anıtsal bir Liman kilisesi, mezar şapeli ve yamaç üzerinde avlulu konutlar yer almaktadır. Bu alandaki planladığımız çalışmalar ise şu şekildedir: 2022 yılında kazısı tamamlanan Liman Kilisesi’nde restorasyon ve koruma çalışmalarını 2024 yılında başlatıyoruz. Şu an için tahribata karşı kapalı tutulan narteks mozaiklerin restorasyonu da planlamamız içerisindedir. Kilisenin batısındaki mezar şapelinin kazısını 2022 yılında tamamladık ve konservasyonunu yaptık. Yapının 6. yüzyıla tarihlenen duvar resimlerini kısmen restore ettik; tamamlanmayan bölümlerin konservasyon çalışmalarına projemiz kapsamında devam edeceğiz. Liman Kilisesi’nin kuzeyinde yer alan konutları açığa çıkardık. Bu konutlardaki kazılarını 2025 yılında tamamlayarak koruma ve restorasyon çalışmalarını başlatacağız. Kentin batısında, sosyal yaşam alanı olarak tasarlanan bölgedeki yapılar, farklı işlevlere sahip olup sahilden yamaçlara doğru denize dik olacak şekilde sıralanmıştır. Sahil hattındaki yapıların kazıları 2019-2023 yılları arasında büyük oranda tamamlanmış ve konservasyonları yapılmıştır. Bu bölümün ilk yapılarını yamacın güney ucundaki dairesel kule, iki katlı mekânlar ve sarnıçlar oluşturmaktadır. Bu alandaki kazılara öncelikli olarak antik kule etrafında 2025 yılında başlamayı planladık. Kentin batısında yamaçlardan sahile uzanan yerleşimin 1.000 metrekarelik alanını kaplayan birinci kademesinde kazılar tamamlandı. Geleceğe Miras Projesi kapsamında, kazısı tamamlanmış mekânların 2024 yılında konservasyonlarının yapılması için ön hazırlıklara başladık. Batı sahilde yer alan, iki katlı düzenlenmiş, birkaç bölümden oluşan ticari yapı kompleksinin kazısı 2023-2024 yılları arasında tamamlandı. Konut-restoran işlevinde kullanıldığı düşünülen bu kompleksin restorasyon ve koruma çalışmalarını başlatıyoruz. 1 No’lu hamam yapısındaki kazılar 2022 yılında tamamlandı. Hamamın mimari restorasyonu ve mozaiklerinin konservasyonu 2024 yılı içinde gerçekleştirilecektir. Batı yerleşiminin en büyük yapısı olan 1 No’lu yapıda da kazı çalışmalarımız başlamıştır. Koyun kuzeyinde, bir tepe üzerinde yer alan ve kentin erken dönemine ait kalıntıları barındıran akropolde çalışmalarımızı, 2025 yılı itibariyle başlatmayı planlıyoruz. Geleceğe Miras projemiz ile Kissebükü Antik Kenti’ne ören yeri statüsü kazandırmayı da hedefliyoruz. Bütüncül bir çevre düzenleme çalışması ile ziyaretçi karşılama merkezi, yürüyüş yolları, açıklayıcı ve yönlendirici bilgi panoları, toplanma ve bilgilendirme alanları oluşturacağız. Geleceğe Miras çalışmaları neticesinde, Kissebükü’nü büyük oranda ihya etmiş olacağız. Dört yılın sonunda, antik kentin %80’inde kazı ve restorasyon çalışmalarını tamamlamayı planlıyoruz. Bu hedefimize ulaşmak için toplam 800 milyon lira ödenek ayıracağız. Elde edeceğimiz sonuçların, gün yüzüne çıkaracağımız eserlerin ve ayağa kaldıracağımız yapıların şimdiden ülkemizin kültür ve turizm hayatına hayırlı olmasını diliyorum. Kazı Başkanımız ve ekibinin şahsında, Geleceğe Miras projesinin hazırlanmasında ve uygulanmasında emeği geçen bütün uzmanlara, akademisyenlere, ekip üyelerine ve değerli çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. Bir sonraki lansmanımızda buluşmak temennisiyle, hepinize saygılar sunuyorum.
[ad_2]
Source link