[ad_1]
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Sizlerin şahsında tüm Mardin’e bir kez daha selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bugün bizi bir kez daha aşkla bağrına basan, Mardin halkına şükranlarımı sunuyorum.
Bugün Mardin’de yine müjdelerle dolu, verimli bir gün geçiyoruz. Az evvel 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nda muhteşem bir buluşmaya imza attık. Ardından ilk başkanlığımızın yeni hizmet binasının açılışında dava ve yol arkadaşlarımızla hasret giderdik. Bu yatırımları Mardin’imize kazandıran kurumlarımızı, belediyelerimizi ve özel sektörümüzü tebrik ediyorum. Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetler havzası olan Mardin’imiz Türkiye’nin bir özeti gibidir. Mardin, Hatay ve İstanbul ile birlikte hoşgörü başkentlerimizden birisidir.
Aynı şekilde Anadolu’nun 4 bir yanından farklı mezheplerden vatandaşlarımız huzur içinde hayatlarını sürdürmektedir. Mardin asırlık medrese ve camileriyle aynı zamanda medeniyetimizin aynasıdır. Böylesi bir değere sahip olmak millet olarak hepimiz için büyük bir gurur kaynağıdır. Mardin’i bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliğimizin kalesi olarak görüyoruz. Sadece etrafa şöyle bakmak bile Mardin’in sahip olduğu hazineleri görmemiz için kafidir. Hemen yanı başımızda Süryani vatandaşlarımızın 1600 yıllık şaheseri hemen ötede Hristiyan vatandaşlarımızın 40’lar kilisesi bulunuyor. Gençler, batılı ülkeler başta olmak üzere dünyada tahammülsüzlük artarken Mardin, bir barış ve huzur şehri olarak tüm insanlığa örnek teşkil ediyor. Onca gelişmişliğe rağmen insanı dilinden, renginden, kültüründen dolayı ötekileştirenlerin Mardin’den alacağı çok dersler var.
Lafa gelince sürekli insan hak ve özgürlüklerinden dem vurup kendileri dışındakiler hak tanımayanları buradaki hoşgörü ikliminden ibret almaya davet ediyorum. Mardin asırlardır olduğu gibi bugün ve yarın da inancımızın aydınlık yüzü olmaya devam edecektir. Biz de bu şehirden aldığımız ilhamla ülkemizde dünyada önce insan demeyi, mazlumların ve mağdurların umudu olmayı sürdüreceğiz.
Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın hala bu toprakların değerleriyle gönül bağı olan herkese kucağımız da, kalbimiz de sonuna kadar açıktır. Anadolu’nun şefkatli kolları hepimizi sarıp sarmaya, yaşatmaya yeterlidir. Edirne’den Kars’a, Trabzon’dan Hatay’a hala bu ortak tarihin sayısız eserine, kültür varlığına, türküsüne şahit oluyorsa geleceğimizi de beraber kurabiliriz demektir. Türkiye Yüzyılı bu topraklar üzerinde hayatını sürdüren, geleceğini burada gören her bir insanımızın yüzyılıdır.
Kıymetli kardeşlerim biliyorsunuz İstanbul’a köken ve inanç bakımından en zengin muhitlerinde doğmuş büyümüş, hayata atılmış bir kardeşinizim. Beraber büyüdüğümüz arkadaşlarımızı sadece insan olarak gördük, kimsenin inancına kökenine bakmadık.
MUHALEFETE HELALLEŞME TEPKİSİ
Sen helalleşmeye gideceksen önce gel Diyarbakır anneleriyle helalleş. Helalleşmeye geleceksen, önce 10 yaşında, 11 yaşında, 12, 13, 14, 15 yaşındaki kızları Kandil’e kaçıranlar var ya onlarla kol kola gezmeyi bırak. Onlarla beraber olmayı bırak. Bir taraftan onlarla dirsek temasında olacaksın, bir taraftan onlarla beraber seçime girmenin hazırlığında olacaksın. Bir taraftan 6’lı masanın altına da onları sokmaya çalışacaksın. Bu nasıl helalleşme. Kimi aldatıyorsun, kimi kandırdığını zannediyorsun. Bu millet artık bunları yutmaz ve 2023 bunun cevabı olacak.
Üstünlük kimsenin etnik kimliği ile alakalı değildir. Üstünlük ancak takva ile ilgilidir. Kim ki Allah’a daha yakındır, o en üsttür. Bunun dışındakiler hikayedir. Hep bu kardeşiniz ne dedi; Batı’da ne varsa Doğu’da da o olacak dedim. Ve bunu yaptık, yapıyoruz. İşte 26 havalimanı ile yola çıktık, şimdi 57 tane var. Şu anda Ağrı’da Kars’ta Hakkari’de havalimanlarımız var. Bizden önce niye yoktu. Onlar niye yönetmediler bu ülkeyi. 6 bin 100 km bölünmüş yol vardı şimdi 28 bin km bölünmüş yol var. Hangi inanca, mezhebe mensup olursa olsun 85 milyonun tüm fertlerini samimiyetle bağrımıza bastık. Şu anda tüm dünyada altyapısıyla, üstyapısıyla örnek bir Türkiye var. Bunu dünyanın liderleri söylüyor.
Biz milletimize efendi olmaya eğil, hizmetkar olmaya geldik. Son 20 yıldır ekonomi ile birlikte demokrasimizi de güçlendirmek, demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak için canla başla çalışıyoruz. Adına sessiz devrimler dediğimiz reformları tek tek hayata geçirdik. Eski Türkiye’nin inkarcı, dışlayıcı hak ve özgürlükleri dışlayıcı yaklaşımlarını ortadan kaldırmak için çalıştık.
Dini ve kültürel mirasın korunması için önemli çalışmalar yaptık. Bu kapsamda şimdiye kadar bin 15’ten fazla araziyi ve taşınmazları gayrimüslim cemaatlere ve kurumlara devrettik. Ermeni cemaati vakfına iade ettiğimiz gayrimenkullerin sayısı 400’ü aştı. Aziz Aho Manastırının restorasyonunu gerçekleştirerek 2018’de yeniden hizmete girmesini sağladık.
[ad_2]
Source link