RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin açıkladı: İnceleme başlatıldı, katli vaciptir diye fetva veriyorlar
expand

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in görüşmesi siyasette normalleşmenin yolunu açtı. Medyada da karşıt dil kullanımı yerini daha itidalli bir ortama bırakacak mı? RTÜK, medyayı nasıl görüyor? RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Mynet’e konuştu. Şahin’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Türkiye, çoğunluğu Anadolu toprakları üzerine kurulu çok kültürlü, zengin bir medeniyet mirasına sahip bir ülke. Ülkemizin renkleri veya farklılıklarımız dezavantaj değil avantaj. Ülkemizin siyasi düzlemi, medyası da tıpkı insanları gibi farklı reaksiyonlar gösteriyor. Bunlar olağan şeyler. Kutuplaşma kavramını bilerek köpürtmeye çalışan kitle var. Utanmasalar ülkede iç gerilim var diyecekler. Bu yurdun insanı gerçeğin farkında. Klasik söylemi hatırlatmama gerek yok ama yine de ifade edeyim. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Zaza’sı vs vs. hep kardeşiz. Tek milletiz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan. Özet bu.

Seçim dönemlerinde siyasi atışmalar normal. Sadece ülkemizde değil. Bakın Amerika’ya… Trump severlere karşıtları nasıl davranıyor. Keza Avrupalı liderlere bakın. Bunlar olağan şeyler. İdeolojimiz insanlığımızın, vicdanımızın, insafımızın, nezaketimizin önüne geçmemeli, aslında geçtiğini de düşünmüyorum.

Medyamız da aynı… Birileri ayırsa da ben ayırmıyorum. Ne diyorlar “muhalif medya”, bu ayrımcılığa karşıyım. Bunu da en çok kutuplaşma tezini hararetle savunanlar söylüyor. Bizim muhalefet partisi kontenjanlarından seçilen RTÜK üyelerimiz var. Bazen onlardan duyuyoruz. Bana göre medyamız tek. Ha diyorlar neden hep belli kanallara ceza veriliyor. Aslı öyle değil. 6112 sayılı yasayı kim ihlal ederse RTÜK yaptırımına uğrar. Düşünün, yasayı sürekli delen olursa tabii ki müeyyide görür. Zannediyorlar ki RTÜK cezaları sadece belli kesim medyaya veriliyor. Ayrıca yaptırım kararlarını RTÜK Başkanı olarak tek başına kimseye ceza verme imkânım yok, olmamalı da.

Farklı siyasi parti kontenjanlarından seçilen üyelerimiz üst kurul toplantısında müzakere eder, çoğunluk ne derse öyle karar çıkar. Üyelerimiz seçildikten sonra bağımsız ve tarafsızdır. Hiçbir siyasi parti adına konuşmaz ve karar vermezler.

Evet, KRT’ye gittim. Kanalın haber merkezini gezerken oldukça nezaketli sıcak samimi yani çok insani diyaloglarımız oldu. Bu yeni değil, daha önce de benzer ziyaretlerim oldu. Bunları duyurmak için de yapmıyorum. Bu kez meslek büyüğümüz Sayın Zafer Arapkirli, kendisi ziyareti ekrana taşıyınca gündem oldu.

“RTÜK BAŞKANI KORKULACAK BİRİ DEĞİL”

Ve gerek takipçileri ve kanalın diğer tüm çalışanları fark ettiler ki RTÜK Başkanı aslında korkulacak bir kişi değil. Ezberden “Aman şunlara ceza vereyim” diye düşünmüyor, zaten tek başına böyle bir yetkisi de yok. İnsanları tanımadan ön yargıyla tepki göstermenin yanlış olduğunu anladılar. Kendimi ifade edebildiğim için tabii ki mutluyum.

“SÖZDE DUAYENLER AĞZA ALINMAYACAK HAKARETLERDE BULUNDU”

Burada bir başka konuya da değinmek gerekiyor. Genç gazeteci arkadaşımız Taha Hüseyin Karagöz’ün Sayın Özgür Özel ile fotoğrafı sonrasında sabahtan akşama kadar özgürlük, kapsayıcılık naraları atan, sözde duayen bir kişi, kendi mecrasında her iki taraf için ağza alınmayacak hakaretler yapabiliyor ve neredeyse “katli vaciptir” diye fetva verecek hezeyanda bulunabiliyor.

“SELÇUK TEPELİ’NİN ‘SIĞIR’ SÖZLERİ SONRASI İNCELEME BAŞLATILDI”

Bir diğeri ise ulusal bir kanalın ana haber sunucusu güya. Ayrımcılıktan, kavgadan beslenen, reytingini sadece bir siyasi parti sözcüsü gibi tek taraflı ayrıştırıcı dil ile verdiği haberlerden medet umarak sağlayan kişilerin ve zihniyetin olduğu bir ortamda biz hep birleştirici, kapsayıcı, tarafsız olmaya devam edeceğiz. Yeri gelmişken ifade edeyim, RTÜK uzmanlarımız ilgili yayını incelemeye aldı, yayıncılık ilkesi ihlali var ise gereği yapılacaktır. Emin olun bu örneklerini vermiş olduğum zihniyet ve savunucuları her zaman böyle taraflıdır. Ben ve benim gibi düşünenler ise her zaman onlardan daha çok tarafsız olduk ve böyle davrandık.

Selçuk Tepeli, söz konusu fotoğraf için: ‘Ben olsam o fotoğraf yerine bir sığırla fotoğrafım olsun isterdim.’ demişti.

İDEAL MEDYA SİSTEMİ

Basın meslek ilkeleri bellidir. Evrensel ilkeleri bütün medya camiası kabul ediyor. Tarafsız, ilkeli, dürüst ve kamu yararına çalışmak elzemdir. Çoğulculuğu önceleyen yayınları tesis etmek gerekir.

Kalite politikamız, Radyo ve televizyon yayıncılığını düzenleyen ve denetleyen kamu otoritesi olarak, sahip olunan saygınlık, güvenilirlik ve şeffaflığı sürekli kılmak, yeni iletişim teknolojilerini sektöre kazandırmak, etik ilkelere önem vererek görsel-işitsel medyada çoğulculuğu sağlamak, izleyici bilincini oluşturmak, insan onuruna, hak ve özgürlüklerine saygılı, iletişim özgürlüğünün hâkim olduğu bir yayıncılık alanı oluşturmak ve kalite yönetim sisteminin şartlarına uyup sistemimizi sürekli iyileştirmek. Medya organlarımızın tamamı millet için refleks gösteriyor.

Bunu 15 Temmuz hain darbe girişiminde gördük. Millet aleyhinde çalışan hain FETÖ mensuplarına topyekûn medyamız ve beraberinde halkımız dur dedi. İdeal medya, halk için çalışandır. Halkın çıkarlarını el üstünde tutandır. Medya halk için gözcülük yapar. Kamu hizmetidir basın ve medya hizmeti… Türkiye’deki medyamızın ağırlıklı olarak bu bilinçte olduğunu biliyorum. Zaman zaman yanlış algılamalar, yorumlamalar oluyor mu? Olabiliyor ama bu durum bütünü etkilemez.

“MEDYADA ŞİDDET ÖĞELERİ ÇOKÇA İŞLENİYOR”

Medyamızdan şikâyetçi olduğum tek konu şiddet öğelerinin çokça işlenmesidir. Özellikle kadının medyadaki temsili konusunda ve kadına yönelik şiddet konusunda daha fazla hassasiyet beklediğimi de açıkça ifade etmek isterim.

RTÜK’ÜN TEKNOLOJİ VE YENİLİK ANLAMINDA ÇALIŞMALARI VAR MI?

RTÜK 30 yıldır var. İyi ki de var. Çocuk ve gençlerin ruhsal ve fiziksel gelişimlerine olumsuz etki edebilecek zararlı yayın içeriklerine karşı 30 yıldır tedbir alıyoruz. Kırmızı çizgilerimiz belli. Yayınlarda terör ve terör propagandasına asla ve asla müsaade edemeyiz.

Medya hizmetlerinde ve denetimlerinde çocuk, kadın, engelli, yaşlı ve dezavantajlı gruplarımıza pozitif ayrımcılık yapmamız şart. 30 yıldır toplumsal ve kültürel değerlerimizle bağdaşmayan yayınlarla mücadele ediyoruz.

Dijitalleşmenin faydalı yanlarını alıp zararlı yönlerine karşı koruma vazifemizi etkinlikle yürütüyoruz.

Teknolojiyi kullanma anlamında yapay zekâ konusunda çalışmalarımız var. Bilindiği üzere kısa adı SKAAS olan Sayısal Kayıt, Analiz ve Arşiv Sistemimizi milli teknoloji kurumumuz TÜBİTAK ile geliştirdik.

Şu anda üçüncü versiyonu kullanıyoruz ancak şu an sınırlı yapay zekâ uygulamalarını yeni geliştirilecek versiyonda ağırlıklı olarak kullanacağız.



Source link

10 Mayıs 2024

Written by:

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2022 All Rights Reserved. Designed By AKTAS DESIGN
  • https://s1.voscast.com:11079/stream