Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Ahde vefanız ve sevdanız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu sene 3.kez düzenlenen gençlik buluşmasının ülkemiz, milletimiz ve ilahiyat camiamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şimdi 1 milyon 300 bin öğrenci var. İmam hatiplerden tüm üniversitelere başarı oranları yüksek olarak dağılmalarını istiyoruz. Siyasette de, sosyal hayatta da zaferin parolası uhuvvettir vahdettir. Vakıf ve derneklerimiz hayırda yarışırken mutlaka dayanışma içinde hareket etmelidir. İlahiyatçı gençlerimizi bir araya gelmesini çok çok gerekli buluyorum. İlahiyat yıldızları ödülünü de takdim edeceğiz.
Buradaki her bir genç kardeşimizin başarısını, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında önümüzü aydınlatan meşale olarak görüyoruz. Vatana, millete, ümmete hayırlı fertler yetiştirme çabasında olan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Gelecekte de ülkemizin tüm gençlerinin yanında olmayı sürdüreceğiz. İlahiyat fakülteleri sıradan yükseköğretim kurumları değildir. İlahiyatlar da ülkemizin belli dönemlerine ayna tutan müesseselerdir.
İlahiyat fakültelerinin kapısındaki zincirlerinin kırılması, Türkiye’nin çok partili siyasi hayata geçmesiyle oldu. Ben kızımı İstanbul’da Trabzon’a gönderdim. Oradaki imam hatibin müdürü benim sınıf arkadaşımdı. Bu çileleri çeken burada nice aileler var. Ama bunların hepsi mazi oldu. Şimdi artık hep ileri durmak yok ileri. Daha sonraki yıllarda özellikle vesayet süreçlerin ilahiyat fakültelerimizde sıkıntılı günler yaşadık. 28 Şubat zihniyeti imam hatipler ve meslek liseleriyle birlikte ilahiyat fakültelerini hedef almıştır. Üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağı dini eğitim veren kurumlara tesettürle girmek mümkün olmamıştır. Milletimizin evlatlarına yapılan zulümleri biliyoruz.
Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat karanlığına 3 Kasım 2022 seçimleriyle hep birlikte son verdik. Ülkemizde merkezinde demokrasinin, özgürlüklerinin olduğu yeni bir dönemi başlattık. 20 yıl boyunca hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma reformlarıyla sessiz bir devrimi gerçekleştirdik.
KILIÇDAROĞLU’NA BAŞÖRTÜSÜ ÇAĞRISI
Ana muhalefetin başındaki zat ne dedi? Başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme yapalım. Eğer bu konuda samimiysen gel anayasa değişikliğini yapalım. Anayasal bir düzenleme yapalım ve bu işi bitirelim. Meclis’e gönderdik, samimiler mi değiller mi göreceğiz.
Son haftalarda şahit olduğumuz kimi olaylar bize tek parti zihniyetinin halen pusuda olduğunu göstermiştir. Diyarbakır Anneleri’ni görmediler. LGBT denilen marjinal akımların sapıklıklarına alet edilen 3-5 yaşındaki çocuklarla ilgili hiçbir tepki göstermediler. Muhalefet partilerinde ortaya çıkan skandallar karşısında kıllarını bile kıpırdatmadılar. Şehit bacısına küfredenlerle ilgili tek bir kınama cümlesi kurmadılar. PKK’lı alçakların canice katlettiği kadın öğretmenlerimiz, bebeklerimizle ilgili tek bir eleştiri dile getirmediler. Çetin mücadelelerle bedel ödeyerek elde ettiğimiz demokratik kazanımları, kendini hala vesayetin aparatı gibi gören güruhun ihtiraslarına kurban edemeyiz. Meclis kürsüsünden alçakça iftiralarla vakıflarımızı, derneklerimizi tehdit edenler bu tavırlarıyla asıl niyetlerini deşifre etmişlerdir. Başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken, sapkın akımların hedefi haline gelen aile müessesesini de bu anayasa metnine koyacağız. Gereken çoğunluk sağlanamazsa elbette son sözü yine milletimiz söyleyecektir.
